Davutoğlu "CHP Hatay'da Banyas katillerinin elini sıktı."

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Esad’ın üçüncü yılına giren iç savaşta ‘B Planı’ olarak bazı bölgelerde mezhepsel bir temizliğe giriştiğini ve Banyas’taki katliamla Suriye’de bir ‘mezhep koridoru’ oluşturmayı planlandığını söyledi.
SURİYE’DEKİ KATLİAMLARA SESSİZ KALAN ULUSLARARASI TOPLUMA SERT UYARI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu İngiltere yolunda ABD’li mevkidaşı John Kerry ile Suriye konusunu görüştükten hemen sonra ülkede gelinen son noktayı anlattı. Davutoğlu  ‘Büyük bir kıyım’ dediği rejimin Banyas’taki katliamının ‘5. Aşama’ olarak gördüklerini belirterek şunları söyledi: 

Esad’ın katliamının 5 aşaması

“O bölgenin kritik bir konumu var. Rejimin saldırılarında yeni bir intiba veren bir gelişme. Şimdiye kadar rejim dört aşama takip etti. Bu yaşanan baskı ve zulümde beşinci aşama olması bakımından bizi ciddi şekilde kaygılandırıyor. Birinci aşama keskin nişancılarla barışçıl gösteri yapan halkın üzerine ateş açılmasıydı. Bu 2011 Mart’ından Temmuz’una kadar sürdü. Halk bu yolla sinmeyince ikinci aşama top ve tank atışlarıyla şehri topluca cezalandırma süreciydi. Hama, Humus, Bab-ı Amr olaylarında olduğu gibi bu sefer halkta direniş başladı. Şehirler, mahalleler direnmeye başlayınca üçüncü 2012 Mart’ında aşamaya geçti; hava bombardımanı yapmaya başladı. Bununla birlikte direniş de kırsal alana kaydı. Bu da başarılı olmayınca dördüncü aşamaya geçti ve scud füzesi atmaya başladı. Bütün bu tırmanma ülkenin tümünü kontrol altına almak içindi. Banyas olayında bizi kaygılandıran husus şu; artık ülkenin tümünü kontrol altına almak mümkün değilse belli bir bölgeyi etnik temizliğe tabi tutup o bölgede etkin olma stratejisine geçmiş olması.”

Davutoğlu Esad’ın B Planı’nın mezhep çatışmasına bağlı olarak bir mezhepe yönelik koridor açmak olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Lübnan’daki gelişmeler de gözetilirse Banyas’ın bu koridorun kritik bir yerinde olduğu görülür. El Beyda, tam o Humus ile sahil şeridi arasındaki bölge. Zaten Kuseyir’i temizledi. Şimdi El Beyda üzerinde Suriye dışından gelen milisler, Şebbihalar, Humus ile Lübnan arasında faaliyette. Bu bir etnik kıyım. Yapılan insanları korkutup kaçırmak. Zaten Lübnan’a kaçan 1 milyon mültecinin çoğu bu bölgelerden kaçan Sünniler. Belli bir bölgeyi arındırılmış bölge haline getirme çabası var. Bu Lübnan’ın içini de karıştırır. Rövanşa neden olabilir.”

Banyas Srebrenitsa gibi

Kerry’ye Sırpların Srebrenitsa’da izlediği etnik soykırım örneğini verdiğini belirten Davutoğlu, ‘Kimyasal silahların kırmızı çizgi’ olarak görülmesinin doğru olmadığını belirtti. Davutoğlu “Bunu söylediğiniz anda, kimyasal silah kullanımına kadar olan her türlü zulmü yapabilirsiniz gibi bir kanaat çıkıyor rejimde.  Srebtretnisa’da kimyasal silah kullanılmadı. Peki orada da kırmızı çizgi aşılmadı mı?” diye sordu.

Katliamda Türkiye’den gruplar

Davutoğlu, Suriye’deki katliamların bazılarında Türkiye’den giden grupların da yer aldığını belirterek, “Zaten bu katliamların çoğunda Acilciler grubunun uzantıları var. Bu grubun Türkiye karşıtı faaaliyetleri de biliniyor. CHP Hatay’daki mitingde bu grupların elini sıktı” dedi.