26 Haziran 2013: İran'ın Suriye'nin şii(nusayri) yönetiminin sünni düşmanlarını yenmesi için alenen sergilediği kararlılık İran'ın müttefiklerine ve hızlıca büyüyen bir nakdi maliyete maloluyor. İran uzun süredir Esed'in ana mali destekçisiydi ve artık Esed'ler için bu destek bir ölüm kalım meselesi haline geldi. Suriye'de birkaç milyon dolarlık askeri ekipman ve birkaç yüz askeri danışman ve teknik uzman bulundurmaya ek olarak İran Suriye rejimine elindeki bölgelerde düzeni sürdürebilmesi için birkaç milyar dolarlık yardım da yaptı. İran ayrıca Suriye'de savaşmayı kabul eden Hizbullah militanlarına da nakdi yardım veriyor. Bundan fazlası da rejim askerlerine %50'lik zam yapabilmek için kullanılıyor. Ordunun büyük kısmı ya kaçtı yada muhaliflere katıldı ve geri kalanı da iyi derecede verimli ve savaşkan değil. İran eğitimli Hizbullah militanları ise daha kabiliyetli piyade askerleri ve bu muhalifleri yüksek derecede rahatsız ediyor. İran Suriye'de Esed için gönüllü savaşacak Iraklı şiilere de para veriyor. Bunlar Hizbullah militanları kadar kabiliyetli olmasalar da savaşmaya istekli ve silahlılar. İran etnik olarak Farslıların (Indo-Avrupalı ve Araplar tarafından nefret edilen) suriye'de savaşmasını istemiyor ve bu yüzden de diğer Arapların yardım etmesi için nakit yardımlar ve diğer ikna metotları kullanılıyor. Bu yüzden İran'ın yardım için binlerce askerini Suriye'ye gönderdiği dedikoduları pek olası değil.
Hizbullah militanları yıllar süren silahlı eğitime ve İsrail ile gayrinizami harp taktikleri hususunda tecrübeye sahip olduğu için rejim ordusu yada muhaliflerden daha iyi savaşçılar.(genelde,çevirenin notu). Ama Hizbullah muhaliflere karşı hissedilir bir başarı kazanabilmek için en iyi eğitimli ve tam zamanlı militanlarını kullanması gerektiğini keşfetti. İlk seferinde Hizbullah silahlı yerel militanlarını(sınıra yakın köylerden) gönderdi çatışmaya. Bunlar ana kullanım amaçları köylerini korumak, bölgede Hizbullah kontrolünü sağlamak ve elit birlikler için adam sağlanan part time savaşçılardı. Bu yüksek kaliteli savaşçılardan birkaç bin adet vardı ve Hizbullah problemini bir kerede ve tamamen çözmekle tehdit eden İsrail varken bunların tamamı Suriye'ye(orijinalinde burada Lübnan yazıyor) gönderilemezdi. Bu yüzden Hizbullah'ın etkisi sınırlı olacaktır bunun tek sebebi de Hizbullah'ın muhaliflerle sürekli çatışmada kalarak kayıp vermeyi kaldırabilecek durumda olmamasıdır. Hizbullah'ın Suriye'nin içindeki 2.000 militanına ek olarak sınırda da birkaç bin militanı var. bu part time savaşçıların çoğu şimdilerde tam zamanlı(ve iyi maaşlı) olarak savaşıyorlar. Ama Hizbullah Qusayr'da üç hafta süren çatışmalarla beraber şu ana kadar 500'den fazla kayıp verdi. Bunun benzeri birkaç zaferden sonra Hizbullah Suriye'den çıkmak zorunda kalacaktır. Hizbullah şu an muhalif mücahitlerin bazı bölgeleri bir yıldan fazladır inatla ellerinde tuttukları Şam'da savaşıyor. Qusayr'da derslerini alan muhalif savaşçılar Hizbullah taktiklerine ve saldırganlığına kendilerini adapte ediyorlar. Hizbullah Şam'da bir hafta süren ağır çatışmalarda en az 40'ı ölü 200 kayıp verdi. Benzer ama daha az yoğunluklu bir çatışma şu an Halep'te sürüyor. Bu Esed'e Hizbullah'ın yardım için bir ordu göndermediği ama daha az kapasiteli rejim ordusu ve rejim yanlısı gönüllüleri daha iyi savaşmaya teşvik edecek daha iyi eğitimli ve kararlı birkaç askeri birim gönderdiği gerçeğini hatırlattı. Bu tam olarak işe yarıyor görünmüyor en azından kesin çözüm getirecek şekilde işe yaramıyor. Muhalifler Hizbullah'ın gelişiyle daha fazla zarar görüyor ama Arap ve Batılı devletlerin askeri yardım sözü de morallerini artırıyor. Ayrıca daha etkili ve daha az gündeme gelen başka bir yardım var o da Arap ülkelerinden gelen eğitimli gönüllü savaşçılar. Burada ayrıca arapça konuşan batılı Özel Kuvvetler mensupları da var(genellikle sivil, CIA yada paralı asker olan). Bunların çoğu Suriye sınırında muhalifleri eğitmek ve bazı temel kabiliyetleri kazandırmak için bulunuyor. Ama muhaliflerle beraber bulunan arapça konuşan bazı yabancılar daha fazla önemi olan öneri ve eğitimleri sağlıyor.
Çevirenin notu: Yazının devamına farklı konulara girildiği için burada yer verilmemiştir. Dileyen arkadaşlar bu linkten (http://www.strategypage.com/qnd/syria/articles/20130626.aspx) devamını okuyabilir. Yazı genel hatlarıyla benim de Hizbuşşeytan'ın Suriye çatışmasının geleceğindeki rolüne dair fikrimi yansıttığı için sizlerle paylaşmak istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder